Dünya aslın da bir ip satan esnafın dükkanına benzer. Cinsine , işlevine , kullanım alanına göre ayrılır. Sonra ipler renklerine göre kategorize edilir. Çok tercih edilen renkler öne, az tercih edilenler geriye dizilir.
Tabi o dönemin hava şartlarına göre de ipler düzenlenir . Hava sert , soğuk ise kalın , koruyucu ipler konur rafa . Hava sıcak ise ince hafif ipler konur rafa.
Peki birgün o esnafın dükkanı karışsa . Bütün ipler ortada , renkler karışsa , hatta ipin ucu kaçsa , birbirine dolansa ne olurdu ? Ak , karaya karışsa , al , pembeye dolansa , eflatuna ise hiç hatır gönül sorulmasa , ne olur esnafın hali.
İpler nasıl çözülür ?
Çözülür çözülür ama kese kese, parçalaya parçalaya, telef ede ede çözülür , çözülürde zarar büyük olur.
Peki ya o esnafın dükkanı dünya olsa , ipler de insanlar olsa . Karışsa dünya , insanlar birbirine dolansa , kimi dostça kimi hançerle sarılsa insan insanın boynuna , iyi olan kötüye karışsa , güçlü olan zayıf olanı bastırsa , kirli olanın çamuru temiz olana bulaşsa .
Söyleyin nasıl çözülür ?
Çözülür çözülür de kese kese, parçalaya parçalaya , telef ede ede çözülür , çözülür de zarar büyük olur.
Zararımız büyük , ziyan olmuşların hüznü üstümüz de bir yük !