Gün batımını izliyorum, etrafımda onlarca insan şaraplarını yudumlarken giden güneşe veda ediyorlar. Hiç bir batış ve hiç bir aydınlığın karanlığa dönüşü hiç bu kadar coşkulu ve keyifli halkın fotograf makinelerin de anı olmadı ve hiç bu kadar alkışlanmadı.
O kadar basit mi güneşin batması o kadar keyifli mi ? Sanmıyorum. Çığlık atmak istiyorum gülmeyi, eğlenmeyi, fotograf çekmeyi bırakın. Burda kimilerinin hiç güneşi doğmadı, aydınlık günü karanlığa yenildi, kimine yetmedi güneş, karanlıkla bölündü işi, sevgisini, acısını, hayallerini karanlığa gömdü bilse de aydınlıkla hepsi dirilecek yeniden kendini kandırdı kimileri...
Her yeni gün, hayat yeniler kendini.
Bütün güzellikler gibi bütün bitişlere de gebe gün, bu gün bir gün daha gitti hayatımızdan herşey yolunda olsa bile, bu düşünce beni güneşle vedalaşırken hüzünlendirmeye yeter. Tüm bunlara rağmen hala keyifle gün batımını izleyenler, gerçekten mi? Hala mı ? Demek o kadar pervasız ve talihsiz haldesiniz. Kim bilir belki de gün batımı sizsiniz ve kendinizi gördüğünüz için böyle sevinirsiniz. Kimse sizin batışınızı görmezken, herkes aynanız olan güneşin batışına kadeh kaldırdı diye bu alkışlarınız belkide. Özür dilerim siz de haklısınız. Ama artık bitti, haklı haksız, mutlu mutsuz herşey bitti güneş gitti gün bitti.
Gün batımı ile birlikte bütün o karanlık geceden sonra aydınlık, kimilerinin geceden intikamını alırken, kimilerine umut olur.
Ama bu da biter.