Aldım tütünümü önüme, anlattım ona herşeyi. Tükürüğümle ıslattım sarma kağıdını ve sardım sıkıca ama içmeyecektim bu sefer.
Bu yüzden koymadım filtreyi.
Yaktım ve kül tablasına öylece bıraktım.
Açtım camı, dumanı çekmek istemiyordum içime. Bu sefer sadece tütünün karası değil, içimin sancısıda vardı sigarada. Bir anda güneşli hava karardı, rüzgar tuttu ve pencere kapandı. Dumanla ben kaldım, oysa uçup gidecekti bulutlara. Nefesimi tuttum çekmedim içime, derken pes ettim. Derin bir nefes alıp odaya dolan dumanı içime çektim. Anladım ki elimle sardiğim sigarayı yakarsam dumanından kaçışım yok. Ya o sıgarayı hiç sarmayacaktım yada hiç yakmayacaktım. Yakmasam ne olacaktı sardığım sıgarayı muhakkak bir gün yakacaktım.
Kaçış yok.